VeraDik
Arkadaşım, ben ve üçüncümüzün ahlak polisleri olarak İstanbul gecelerini doğrultacağımız bir film çekmek isterim. En mesaj kaygılı olanından:
Çok seçenekli gecenin devamını geçirmek üzere yol alıyor Vera’ya Dik. Biraz müzik, biraz piyasa. Piyasa yapmaya ihtiyacı olmadığı günleri hatırlamaya çalışıyor, 1 yıl 3 ay olmuş kimseye dokunmadığı, canlı performansla grup tanıma avından önce et piyasasını tanımak, ilişkiye geçmek amaç. Bakamıyor gözlerin içine, ona gözlerini dikenlere, utanıyor ama mağrur, o seçmeli , fethetmeye kalkışmalı bir kadını. Dayandığı rahatsız masaya ortakçı bir grup yanaşıyor, kızlı erkekli, gecenin güzelini seçmede zorlanmıyor, bakıyor, hareket yok, sahnedekiler de icra etsinler şarkılarını, çarpmıyor dikkat odağını değiştiren bir tını... Yeni nesil seçimini gözümüze sokuyor, içerik üzeri imaj, sonradan doğruluyor ön yargısını, önce beatles sonra britpop saçlar, havai gömlek, zincirler, formalar, formalarını değiştirmemişler görüyor musun? Tek tip güzel kılıklar bunlar okul müdüriyetlerine aktarılmalı ayrıntıyla, ilk defa isyan olmayacak tek tip kıyafete. Diğer yarısı, gecenin güzelinin bir erkekle el ele geldiğini söylüyor. “Çapkın” diyor, yanında yavuklusu olup da başka erkeklere bakan kadınları garipsiyor ya onun için bir kolaylık yapabilirim, müsamaha gösterebilirim, bencilim, çünkü fethetmeye geldim diyor. Ertesi gece yine Vera, grup farklı, başka bir milli grubumuz, seçemiyor yine hiçbir heyecanlandırıcı tını, alkol olmalı diyor, bugün asli görevi bilgilenmek değil et piyasasından pay kapmak, görev bilinci arşa değmiş, görüyor güzeli, tişörtünden çekiştiriyor, merhaba diyor. Başka bir tuvalet ziyaretine doğru patikada belinden kavrıyor , “tanışıyorlar”. Tuvalet mesaisi. Canı sıkılıyor öpüşürken. Senden pek hoşlanmadım aslında diyor kız. Zeki kız vesselam da her öpüştüğüyle izdivaç hayali kuran cinse mensup olmadığını söylemeye gerek duymuyor. Gitme vakti gelmiştir, arkadaşlarından kurtulamıyor güzel, telefonunu alıyor, bu duruşa vuruş kaç kuruş düzeyinde saatlere hazırlık. Yine de hoşuna gidiyor durum, genel geçer ve ilahi bir güzellik çünkü onunkisi.

3 Comments:
sanat için sanat yapamicak kadar fazla dolu beynim makroekonomik ayrıntılarla!öle ki mikro düzeyde bakmayı unuttum etrafımdaki herangi herşeye...ama yine de kafam burdaki hangi rolü istedimi söleyebilcek kadar çalışıo hala : bencil,fethetmeye gelen ilahi güzellik!(tmm biraz hepsinden oldu ama:))mümkünse tek kıyafet diil,formalar mazide kalsın...
okumayı en sevdiğim yazarsın sen.
proceren!
makroekonomi açısından bakılırsa çeşit çeşit ürün var, arz var, talep var. ekonominin bazen hayatın bu kısımlarını da açıklayabilmesi neşelendirici bir durum. mesela serbest piyasa diyebiliriz bar ortamına, pazara girişe engel de bara giriş parası kadar. et pazarı olunca durumun ironisi daha da çarpıcı oluyor mu dersin mirim, yan odam? : )
proceren proaktif olmanıza sevindim ayrıca...
Post a Comment
<< Home