Olmak ya da olmemek, iste butun mesela bu
Turkiyeye ve harflerin uzerinde noktalar olan klavyeme gule gule.
Mekanik gozukmeyen sahislar dolaniyor yurt koridorlarinda. Muthis bir nezaket. "Tesekkur ederim", "Ah pardon, iyi niyetinize siginarak..." ve hatta havaya bakip "Ne kadar guzel bir gun degil mi?" incelik tumceleri havada ucusuyor. Belki de koridorda gormediklerim, bu okulu ve insanlarini yansitandir.
Aslinda amacim, "gurbet" fenomeninin de etkisiyle fasizmimi doruga cikaracak kadar yogunluktaki cinli ve hintli populasyonunu yermek degil. Bir derdim varsa, o da benimle.
O dert, cok temel bir sorunda dertlendiriyor beni. Acmam gerekirse:
Iki arastirma konum var. Burs almam icin bunlardan birine evet demem gerekiyor
Bir tanesi tedarik zinciriyle ilgili, 20 sene sonraki (goreceli yakin gelecekteki) gorunumu tespit etmeyle ilgili. senaryo analizi, teknolojik gelismeler, dogal kaynaklarla ilgili gelismelerin uretim-dagitici-alici iliskilerini nasil etkileyecegi uzerine. mis ve stajlarim bu konuya cok yatkin. ama ne yalan soyleyeyim. heyecandan olmuyorum : )
Ikincisi veritabanlariyla ilgili. Beni ziplatacak cinsten bir arastirma konusu. Fakat yogunlukla programlama isteyen ve oldukca zor bir konu.
Tabi mujdenin gonlu veritabanlariyla bozmus durumda. Arada XML, bir high level workflow yazilim gelistirme programi hatmetmesi en iyi ihtimallerken bile. Bayan muhendis kafa. Kafayi daha cok siyirmak icin daha ne kadar elverisli bir ortam olabilir ki? ozellikle yuzyilin yazilima en cok katkida bulunan ilk besinde yeralan sevgili hocasiyla
Yani bilemiyorum. Kestiremiyorum. Bilgisayar-kafa olmali mi olmamali mi emin degilim. Karisigim. Karisigim cunku bu basit gibi gorunen kararin altinda kanimca daha derin bir sey yatiyor.
Onu da size birakiyorum. Cunku insanin kendi kendine iskence etmesini aciklamak o kadar kolay degil
Optum gozlerinizden
Mujde




